8. Sınıf Türkçe Söz Sanatları (Test 2)

Süre:

Gökteki yıldızlar kadar sayısız

Ah, yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları

Anladım farkınız yok koparılmış başaktan!

Bu dizelerde “yoksul çocuklar” aşağıdakilerin hangisinde verilenlere benzetilmiştir?


A
Gök - Yıldız
B
Yıldız - Başak
C
Yurt - Başak
D
Yurt - Gök

Keşke bugün çıkmasaydım dışarı, diye söylendi küçük kaplumbağa. Hava öyle sıcaktı, güneş öyle yakıcıydı ki dağı taşı eritiyordu bugün. Ter içinde kaldı kaplumbağa, can sıkıntısıyla of çekti. Bugünün tadı tuzu olmayacaktı besbelli.

Bu parçadaki altı çizili cümlede aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır?


A
Kişileştirme
B
Abartma
C
Benzetme
D
Konuşturma

Çocuk, çok sevdi ağacı...

Verirdi ona her kış

Çiçekleri olaydı!

Ağaç, çok sevdi çocuğu...

Öperdi altın saçlarından

Dudakları olaydı!

Bu dizelerde aşağıdakilerin hangisinde verilen söz sanatları vardır?


A
Benzetme - Kişileştirme
B
Konuşturma - Abartma
C
Benzetme - Konuşturma
D
Kişileştirme - Abartma

Karların da lambam gibi rengi sarıdır.

Onlar yırtık bir mektubun parçalarıdır.

Bu dizelerdeki söz sanatı aşağıdakilerden hangisinde vardır?


A
Köylüler, kara haberi aldıkları gibi yola çıktılar.
B
Konserde dinlediğim şarkılar bana yaşama sevinci verdi.
C
Bu kale, şehrin mimarlık tarihindeki ilk önemli yapıydı.
D
Burası bir ada değil, gökten denize düşmüş bir cennetti.

Her gök gürlemede

Cik cik cik

Bir ton yağım erir

Dermiş serçecik

A serçecik demişler

A serçecik cik

Etin ne, budun necik

Ton kimdir, sen kimcik

Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi yoktur?


A
Benzetme
B
Konuşturma
C
Abartma
D
Kişileştirme

Senin için dağları deler, yol açarım yâr

Senin için denizleri kuruturum yâr

Senin için gök kubbeyi yerlere çalarım yâr

Canım iste canım bile sana kurban yâr

Bu dizelerde ağır basan söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?


A
Konuşturma
B
Kişileştirme
C
Benzetme
D
Abartma

Dışarıda fırtına gittikçe artıyor, rüzgâr ıslak kamçısını kerpiç duvarlarda gezdiriyordu. Yükselen sular tahta oluklardan taşıyor, gürültüyle yerlere dökülüyordu.

Bu parçadaki kişileştirme sanatının göstergesi aşağıdakilerden hangisidir?


A
Fırtınanın konuşturulması
B
Suların oluklara benzetilmesi
C
Rüzgâra insan özelliklerinin yüklenmesi
D
Fırtınanın anlatımında aşırılığa gidilmesi

İşte doğduğun eski evdesin birden

Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven

Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik

Ve cümle yitikler, mağluplar, mahzunlar

Bu dizelerde kişileştirilen varlıklar aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?


A
Lamba, merdiven
B
Ninniler, beşik
C
Ev, beşik
D
Mağluplar, mahzunlar

Yaşam, size verilmiş boş bir filmdir. Her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın.

Bu cümledeki söz sanatı aşağıdakilerden hangisinde vardır?


A
İyi niyetini, saflığını kaybetmeyen adama büyük adam denir.
B
Yaşlı kaplumbağanın hastalanması bütün hayvanları üzmüş.
C
Damdan düşen, damdan düşenin hâlini bilir.
D
Onun öfkesi yaz yağmuru gibi çabucak geçer.

Rüzgâr esiyordu tarlalarda. Buğday başakları rüzgârla birlikte sallandıkça hışırtıları duyuluyordu. Çeşit çeşit kuşlar cıvıldayarak eşlik ediyordu buğdaylara. Karatavuk bülbülden bile daha güzel ötüyordu bu defa. Serçeler minik adımlarla oradan oraya sekiyordu. Karıncalar telaşla yiyeceklerini topluyordu. Tüm canlılar muhteşem bir uyum içinde yaşıyordu.

Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi kişileştirme sanatının oluşmasına neden olmuştur?


A
sallandıkça
B
güzel
C
telaşla
D
muhteşem

Gecenin karanlığında loş bir kayıkhanede mehtabı izliyordu. Bu mutlulukla yüzü de tıpkı mehtap gibi aydınlatıyordu gölü.

Bu parçadaki benzetmede “kendisine benzetilen” varlık aşağıdakilerden hangisidir?


A
Mehtap
B
Yüz
C
Göl
D
Kayıkhane

Aşağıdaki dizelerden hangisinde mecazlı bir söyleyiş yoktur?


A
Bütün kusurlarım toprak gizliyor Merhem çalıp yaralarım düzlüyor
B
Dallarda rüzgâr hışırtısı dindi Bütün kuşlar yuvalarında şimdi
C
Gitgide en karanlıklarda erir kaybolurduk Bir kalın perdeydi geceler mutsuz, buruşuk
D
Her akşam hançeriyle beni kalpten yaralar İçime karanlığı dolduran mağaralar