8. Sınıf Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası (Test 1)

Süre:

Atatürk dönemi Türk dış politikasına baktığımızda, uluslar arası örgütler ve bu örgütlerle ilişkilerin geliştirildiği görülür. Bu örgütlerin bazılarının kuruluşunda doğrudan Türkiye’nin rolü olurken, bazılarına ise sonradan üye olunmuştur. Türkiye bu dönemde:

• Biand – Kellog Paktını imzalamıştır.

• Milletler Cemiyeti’ne üye olmuştur.

• Balkan Antantı’nın kuruluşuna öncülük etmiştir.

• Sadabat Paktı’nın kuruluşuna öncülük etmiştir.

Yukarıda verilen bilgiler dikkate alındığında, Türkiye’nin dış politika özelliklerinden hangisine ulaşılır?


A
Milli güce dayanma
B
Uluslar arası hukuka bağlılık
C
Bağımsız hareket etme
D
Barışı ön plana çıkarma

Türkiye’nin dış politikası Mustafa Kemal Atatürk tarafından belirlenmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu güne kadar asla ilkelerden taviz verilmemiştir. Türkiye’nin dış politikası bu ilkeler üzerine inşa edilmiştir. Lozan Barış Antlaşması ile bağımsızlığımız tescillendirilmiş, sınırlarımız Musul hariç belirlenmiştir. Bugüne kadar da bu antlaşmaya uygun hareket edilmiştir. Dış politikamız Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği hedefler doğrultusunda uygulanmaya devam edecektir.

Yukarıdaki metinde verilen bilgiler dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisinin, Türk dış politikasının bir özelliği olduğu söylenemez?


A
Gerçekçilik
B
Sınırları genişletme
C
Barışçılık
D
Hukuka bağlı olma

Atatürk dış politika esaslarını belirlerken hayalci davranmamıştır. Olmayacak hayaller peşinde koşarak, Türk Milletini yormamıştır. Ütopya siyaset belirleyip, sonra bunları gerçekleştirmek için uğraşmamıştır. Ülkesinin kaynaklarının ve gücünün farkında olarak ona göre siyaset belirlemiştir. Milletin başaramayacağı, güç yetiremeyeceği maceralar içine asla girmemiştir.

Yukarıda verilen bilgilerde Atatürk’ün hangi dış politika özelliği üzerinde durulmuştur?


A
Gerçekçilik
B
Barışçılık
C
Hukuka Bağlılık
D
Bağımsızlık

İster komşumuz olsun, isterse binlerce kilometre uzaklıktaki bir devlet olsun, Türkiye hiçbir zaman sadece ben demez. Sadece ben kazanayım, sadece benim olsun, sadece benim sözüm geçsin, sadece benim isteklerim dikkate alınsın gibi bir amacı asla olmamıştır. Türkiye, dış politikasında her zaman ben de kazanayım, karşımdaki ülke de kazansın demiştir. Yapılan çalışma ve antlaşmalar benim de zararıma olmasın, karşımdaki ülkenin de zararına olmasın; her iki taraf da düşüncelerini, isteklerini özgürce açıklasın düşüncesiyle hareket etmiştir. Aynı davranışları karşıdaki ülkelerden kendisine gösterilmesini de istemiştir. Buna göre Türk dış politikası:

I. Devletler arası eşitliğe dayanır.

II. Mütekabiliyet anlayışına dayanır.

III. Yayılmacı bir özellik taşır.

IV. Gerçekçi

V. Milli güce dayanma

Gibi özelliklerden hangisi ya da hangilerine dayanır?


A
I ve II
B
I ve IV
C
IV ve V
D
I – IV ve V

• Devletler arası sorunların çözümünde eşitliğe ve dostluğa dayanan dış politikadır. Milletler Cemiyetine bu politika nedeni ile üye olunmuştur.

• Bir başka ülkenin bizim içişlerimize müdahale etmemesidir. Lozan Barış Konferansı’nda Fransızlar yabancı okullar konusunu gündeme getirmek istemiş, ancak Türkiye bunu, içişlerine müdahale olacağı gerekçesi ile reddetmiştir.

• Lozan Barış Antlaşması’nda bizim aleyhimize sonuçlanan konular da olmasına rağmen, Türkiye bu antlaşmaya uygun hareket etmektedir.

• Dış siyaset bir toplumun iç bünyesi ile sıkı şekilde ilgilidir. Çünkü iç bünyeye dayanmayan dış siyasetler daima mahkûm kalırlar.

Yukarıda verilen bilgiler ile aşağıdaki seçenekler eşleştirildiğinde, hangi seçenek açıkta kalır?


A
Gerçekçilik
B
Hukuka Bağlılık
C
Bağımsızlık
D
Barışçılık

Mustafa Kemal’in 1923 yılı mart ayının sonuna doğru Adana’ya yaptığı seyahat, şöyle anlatılır: “Bir Pazar günü Adana’ya gelmiştik… Kendisini candan bir sevgiyle karşılayanlar arasında, kadınları ve kızları siyah matem kıyafetlerine bürünmüş bir de İskenderun heyeti vardı. Bu heyeti oluşturan siyah giysili kızlar, ellerinde bizi de kurtarın yazılı pankartlar olduğu halde Atatürk’ün huzuruna çıkmışlardı. Kızlardan biri titrek bir sesle Gazi’ye ve çevresindekilere çok etkileyici bir konuşma yaptı. Kızın gözyaşları içerisinde söylediklerini dinleyen Gazi, üzgün ama hiddetli bir sesle: “Kırk asırlık Türk yurdu yabancı elinde bırakılamaz.”dedi ve yürümeye başladı.

Metinde anlatılan olay Mustafa Kemal’in hangi kişilik özelliğini yansıtmaktadır?


A
Çağdaşlık
B
Kararlılık
C
Cesaretlilik
D
Akılcı

Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasının üzerinden üç gün geçmemişti ki İngiltere Musul’u işgal etti. Böylece ilk toprağımız işgal edilmiş oluyordu. Zengin petrol yataklarına sahip olan Musul, İngiltere’nin sanayisi için hammadde kaynağı idi. Kurtuluş Savaşı yıllarında kabul edilen Misak-ı Milli Kararları ile Musul’un Türk yurdu olduğu ve kesinlikle düşmana bırakılmayacağı ilan edildi. Lozan Barış Görüşmelerinde de en fazla tartışılan konulardan biri yine Musul meselesi olmuştur. Ancak bu sorun Lozan’da çözüme kavuşturulamamış ve sonraya bırakılmıştır. İngiltere antlaşma sonunda da tutumunu değiştirmemiştir. Bunun üzerine Türkiye, Milletler Cemiyeti’ne başvursa da sonuç yine değişmemiştir. Türkiye Musul üzerine bir hareket hazırlığında iken, İngilizlerin de destek verdiği Şey Sait İsyanı patlak vermiştir. Türkiye varını yoğunu bu isyanı bastırmak için kullandığından, İngilizlerle antlaşma yapmak zorunda kalmıştır. 5 Haziran 1926’da yapılan Ankara Antlaşması ile Musul İngilizlere bırakılmak zorunda kalınmıştır.

Yukarıdaki metinde verilen bilgiler dikkate alındığında Musul’un kaybedilme süreci ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?


A
Anadolu’da ilk işgal edilen yer Musul olmuştur.
B
İngiltere Musul’u yeraltı kaynakları nedeniyle işgal etmiştir.
C
Milletler Cemiyeti taraf tutarak Musul’u İngilizlere vermiştir.
D
Irak sınırımız bizim için olumsuz bir şekilde çizilmiştir.

Atatürk dönemi dış politika konularına bakıldığında Lozan Antlaşması’nda çözülemeyen konuların yoğunlukta olduğu görülür. Bu konulardan biri de Yabancı Okullar meselesidir. Osmanlı Devleti’nin eğitim sistemi içerisinde kendine yer bulan yabancı devlet okulları, sürekli olarak Türklerin aleyhine faaliyet göstermişlerdir. Hem I. Dünya Savaşı, hem de Kurtuluş Savaşı yıllarında düşman devletlerle işbirliği içine girmişlerdir. Zaman zaman TBMM’ye karşı çıkan isyanları teşvik etmişler, bu konuda sık sık azınlıkları kullanmışlardır.Yine bu okullarda verilen Türkçe eğitimi son derece yetersizdi. Sınıflarda papaz resimleri ve kendi dinlerine ait motifler yer alıyordu. Lozan Barış görüşmelerinde bu konunun kendi iç hukukumuza göre çözümleneceği duyurulmuştur. 3 Mart 1924’te çıkartılan bir Kanun’la eğitimde birlik sağlanmış ve bu sorun da çözüme kavuşturulmuştur.

Yabancı Okullar Sorunu ile ilgili olarak yukarıda verilen metinden aşağıdaki seçeneklerden hangisi çıkarılamaz?


A
Yabancı okullar laikliğe aykırı eğitim vermektedirler.
B
Anadolu’daki ayrılıkçı faaliyetlerin içinde yer almışlardır.
C
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile çözüme kavuşmuştur.
D
Yabancı okulların tamamı kapatılarak sorun çözülmüştür.

Mustafa Kemal, Hatay için düzenlenen mitinge katılmak amacıyla Mersin’e gitmek ister. Ancak doktorları bu işin çok riskli olduğunu düşünürler. Mustafa Kemal’e, paşam giderseniz hayatınız tehlikeye girer derler. Ancak tüm bu uyarılara rağmen Mustafa Kemal Mersin’de düzenlenen mitinge katılır. Hatay’ın anavatana katılması için sürekli mücadele eder. Hatay’ın bağımsızlığını kazanarak, Bağımsız Hatay Cumhuriyeti’nin kurulmasında büyük rol oynar.

Mustafa Kemal’in Hatay sorunu karşısında sergilediği bu tavırdan onun hangi kişilik özelliğine ulaşılamaz?


A
Vatanseverlik
B
Kararlılık
C
Mücadelecilik
D
İnkılapçılık

Türklerin Anadolu’ya girmeleri ile birlikte TürkRum ilişkileri de başlamıştır. Anadolu’ya hâkim olan Türkler, Rumlara karşı hoşgörülü ve adaletli davranmışlardır. Bu nedenle Anadolu’daki Rumlar bu bölgeleri terk etmemişlerdir. Çok iyi komşuluk ilişkileri geliştirmişlerdir. Ancak I. Dünya Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun işgal planında Rumlar kullanılmışlardır. Yunanistan’dan on binlerce Rum Anadolu’ya göç ettirilmiştir. Böylece Rum nüfus artacak, işgalcilerde, bu işgallerin uluslar arası kurallara uygun olduğunu tüm dünyaya kabul ettireceklerdi. Uluslararası baskılardan dolayı Türkiye bu durumu kabul etmek zorunda kalacaktı. Bu durumu kabul etmeyen Türkiye, sonradan Anadolu’ya göç ettirilen Rumların tekrar Yunanistan’a dönemlerini istedi. Yapılan Etabli Antlaşması ile yaşanan Nüfus Mübadelesi sorunu çözüme kavuşmuş oldu.

Yunanistan Anadolu’ya Rum nüfusu göç ettirerek hangi uluslararası kurallara uygun hareket ettiğini göstermeye çalışmıştır?


A
Mondros Ateşkes Antlaşması
B
Wilson İlkeleri
C
Milletler Cemiyeti
D
Lozan Barış Antlaşması

Kurtuluş Savaşı yıllarında Doğu, Batı ve Güney olmak üzere toplam üç cephede savaşılmıştır. Doğuda Osmanlı Devleti’nden kalma 15. Kolordu savaşırken, Batı’da ise önce Kuva-yı Milliye birlikleri, daha sonra da yeni kurulan düzenli ordu savaşmıştır. Güney Cephesi’nde ise sadece yerel halk mücadele etmiştir. Batı Cephesi’ndeki başarılardan sonra Fransa ile Barış Antlaşması yapılmıştır. Bu antlaşma gereği Fransa işgal ettiği topraklardan çekilmiştir. Ancak bu bölgede de Misak-ı Milli kararlarından taviz verilmiştir.

Aşağıdakilerden hangisi ile yukarıdaki tavizin lehimize sonuçlandığı söylenebilir?


A
Musul Meselesinin çözümü
B
Montrö Boğazlar Sözleşmesi
C
Batum’un anavatana katılması
D
Hatay’ın anavatana katılması

Anadolu’da ilk işgale uğrayan yerlerden birisi de Hatay topraklarıdır. Kurtuluş Savaşı’nın ilk kurşunu Hatay Dörtyol’da atılmıştır. Mehmet Çavuş attığı bu kurşun ile Kurtuluş Mücadelesinin fişeğini ateşlemiştir. Ancak tüm bunlara rağmen, Fransızların işgaline engel olunamamıştır. Misak-ı Milli kararları içerisinde yer alan Hatay, Sakarya Savaşı’ndan sonra yapılan Ankara Antlaşması ile Fransızlara bırakılmıştır. Fakat II. Dünya Savaşı’nın çıkması tehlikesi baş gösterince Fransa Suriye’den çekilmiştir. Mustafa Kemal: “Kırk asırlık Türk yurdu yabancı ellerde bırakılamaz.”diyerek, daha sonraki yıllarda Hatay’ın anavatana katılmasına büyük katkılar sağlamıştır.

Sakarya Savaşı’ndan sonra yapılan Ankara Antlaşması’ndaki hangi maddenin, daha sonraki yıllarda Hatay’ın Türkiye’ye verilmesini kolaylaştırdığı söylenebilir?


A
Hatay, Fransa yönetiminde kalacaktır.
B
Fransa işgal ettiği yerlerden çekilecektir.
C
Hatay’da resmi dil Türkçe olacaktır.
D
Taraflar arasındaki savaş durumu sona erecektir.

I. Dünya Savaşı devam ederken yapılan gizli antlaşma gereği Batı Anadolu (İzmir ve çevresi dâhil) İtalya’ya bırakılmıştır. İtalya bu çıkar ilişkisi dâhilinde taraf değiştirerek İtilaf Devletleri bloğuna katılmıştır. Savaşı İtilaf bloğunun kazanması ile birlikte Anadolu işgal edilmeye başlanmıştır. Daha önceki gizli antlaşmanın aksine, İzmir ve çevresi Yunanistan’a verilmiştir. İtalya ne Anadolu’da ne de diğer yerlerde umduğunu bulamamıştır. Bu nedenle tekrar saldırgan politikalar izlemeye başlamıştır. Genç Türkiye Cumhuriyeti özellikle Doğu Akdeniz’de kendini güvence altına almaya çalışmıştır. Özellikle İtalya’nın Habeşistan’ı işgal etmesi doğu sınırlarımızın tehlikede olduğunu ve acil önlem alınması gerektiğini göstermiştir.

Türkiye Cumhuriyeti bu tehlikelere karşı aşağıdakilerden hangisini gerçekleştirmiştir?


A
Milletler Cemiyetine üye olmuştur.
B
Sadabat Paktı’nı kurmuştur.
C
NATO’ya üye olmuştur.
D
Balkan Antantı’nı kurmuştur.

Türkiye’nin sahip olduğu İstanbul ve Çanakkale Boğazları Jeopolitik olarak çok büyük bir öneme sahiptirler. Sevr Barış Antlaşması ile boğazların denetimi uluslararası bir komisyona bırakılmıştır. Ancak Sevr Anlaşması’na göre, Türkiye bu komisyonun içerisinde yer almamaktadır. Lozan Antlaşması’nda boğazlar konusu tekrar gündeme gelmiştir. Kurtuluş Savaşı’nı kazanmamıza rağmen Lozan’da bazı şeyleri istediğimiz gibi çözemedik. Lozan’da Boğazlar yine uluslararası bir komisyona bırakıldı. Öncekinden tek farkı, bu sefer komisyon başkanlığını Türkiye yapacaktır. Boğazlarla ilgili son antlaşma ise 20 Temmuz 1936’da yapılan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’dir. Bu sözleşme ile Boğazlar Komisyonu kaldırılmıştır. Boğazlar bu günkü statüsüne kavuşmuştur.

Buna göre Boğazlar konusunda yaşanan süreç ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılmaz?


A
Boğazların jeostratejik önemi Türkiye’nin de önemini artırmaktadır.
B
Lozan Antlaşması’nda boğazlar, bağımsızlığımıza aykırı olarak çözümlenmiştir.
C
Sevr Antlaşması ile Boğazlar bölgesindeki topraklar İtilaf Devletleri’ne bırakılmıştır.
D
Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile bağımsızlığımızı zedeleyen durum ortadan kaldırılmıştır.

Fransa ile yapılan 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması’nda:

I. Hatay’da resmi dil Türkçe olacaktır.

II. Hatay ve İskenderun Fransa yönetiminde kalacaktır.

III. Hatay’daki okullarda Türkçe eğitim verilecektir.

IV. Hatay’da iç işlerinde serbest, dış işlerinde Fransa’ya bağlı özerk bir yönetim kurulacaktır.

V. Hatay’da Türk parası kullanılacaktır.

maddeleri yer almıştır.

Buna göre, Fransızlar hangi maddeleri kabul ederek aslında bölgenin de Türk olduğunu kabul etmişlerdir?


A
I ve II.
B
I, II ve IV.
C
I, III ve V.
D
Yalnız IV.